Neyzen Tevfik’in yıllar önce yazdığı “İşgaldeki hali sakın unutma /Atatürk’e dil uzatma sebepsiz / Sen anandan yine çıkardın amma / baban kimdi bilemezdin şerefsiz!” dizelerini bugünlerde kime tekrarlayacağımızı şaşırdık. Çünkü muhatabı o kadar çoğaldı ki…
Atatürk’e hakaret ve küfür etmeyi, iftira atmayı moda haline getirmeye çalışıyorlar.
Hiç uzatmaya gerek yok. Atatürk’e hakaret ve küfür etmek, iftira atmak için bir kişinin kesinlikle soysuz, kansız ve bir p*ç olması lazımdır. Bu özellikleri yoksa bir kişi asla Atatürk düşmanlığı yapamaz.
Sözde İslamcı, sözde tarihçi maskesi takınarak Atatürk’e iğrenç iftiralarla saldıranlara bakın hepsi tek fabrika ürünü gibidir. Suratlarındaki iğrençlik, dillerindeki şerefsizlik hepsinde tek tiptir.
Tiplerini gösterdikçe, o mikrop dilleriyle cümle kurdukça insanları iğrendiriyorlar.
Bunların hepsi dilleriyle, kalemleriyle dünyanın en pis kokularını yayıyorlar.
Atatürk ismini duyunca çıldırıyorlar, kuduruyorlar, bir yaratığa dönüşüyorlar.
Bu kansız, soysuzların yanında asla Atatürk, Türklük, Milli Mücadele, Kurtuluş Savaşı, Çanakkale, Cumhuriyet ve benzeri hiç cümleyi kurmayacaksın… Duyar duymaz ağızları kıçlarına dönüşüyor. Ağzından ishal olmuş gibi kustukça kusuyorlar…
Atatürk ismi bunların ruhlarına ıstırap veriyor, Atatürk’ün eserleri sanki bir yerlerine batıyor gibi feryat ediyorlar.
Atatürk’ün anasıyla, babasıyla, kardeşiyle uğraşacak kadar şerefsiz olabiliyorlar. Karakter, ahlak, şeref, haysiyet, akıl hiçbiri yok onu anladık da, bunların ırkı nedir, soyu, sopu nedir onu da bilmiyoruz.
Bunların ekranlarda, gazetelerde, kitaplarda bir Türk’ün, bir Müslümanın yapmayacağı üslubunu görenler hemen bunlar “Yunan, Rum, Ermeni tohumu” diye ağzına geleni sayıyor ama inanın bunların yaptığı p*çliği onlar bile yapmaz- yapamaz.
Atatürk’ün denize döktüğü, toprağa gömdüğü Türk düşmanların hiçbirinden bu şerefsizlerin ağzından çıkan ifadeleri duyan olmamıştır.
Çünkü kimi fesli, kimi takkeli gözüken, kimi sözde İslamcı, kimi sözde tarihçi gözüken bu şerefsizlerde onlardaki karakter kırıntısı yoktur.
Maalesef bu şerefsizlerin kitaplarla, konferanslarla zehirlediği Türk çocukları da vardır. Bu milletin düşman işgalinden kurtuluşuna önderlik etmiş Mustafa Kemal Atatürk’e bu şerefsizleri referans alarak saldıran gençler görmek hepimizi kahretmektedir.
İşgal edilmiş vatanı kurtaran, yere düşmüş milleti ayağa kaldıran Atatürk’e, Türk milletinin bir mensubunun düşman olması mümkün müdür?
İslam ahlakının hiçbir yönünden nasiplenmemiş bu ahlak yoksunlarının bir de Atatürk gibi Haçlı Ordularını denize dökmüş, Türk-İslam dünyasına komutanlık etmiş birini İslam düşmanı olarak göstermeleri yok mu vatansever insanları asıl çıldırtanda bu olmaktadır.
Bu şerefsizler hırsızlık olur yapanı destekler, vatana ihanet olur yapanı destekler, tecavüz olur yapanı destekler, yalan olur yapanı destekler, her türlü adaletsizlik olur yapanı destekler ama kendi karaktersizliğine, imansızlığına bakmazlar, Atatürk’ü imansız, dinsiz etmeye kalkarlar…
Tam bir klasik münafık, yobaz taktiği de budur.
Atatürk’e düşmanlığı, iftirayı, hakareti moda haline getirmeye çalışan tüm bu şerefsizler bilsin ki, Atatürk ismi bu topraklardan kıyamete kadar silinmeyecektir.
Sizin bu topraklardaki mikrop saçan haliniz elbette bir gün tükenecektir.
Size ve sizin gibi kansız, soysuzlara hangi cümleyi kursak inanın az gelecektir. Ama dünyada ne kadar küfür ve hakaret varsa hepsini duymayı hak ediyorsunuz!
>
